顺水推船 Shùnshuǐ tuī chuán akıntıyla gitmek

Explanation

比喻顺着某种趋势或某种方便说话办事。

Bir eğilime veya kolaylığa göre hareket etmenin bir metaforu.

Origin Story

很久以前,在一个美丽的江南小镇,有一位名叫阿明的年轻渔夫。他以捕鱼为生,每天清晨划着小船,顺流而下,在河道里撒网捕鱼。一天,天气晴朗,河水缓缓流淌,阿明驾着小船,顺着水流的方向,悠闲地向下游划去。这时,他看到河边有一位老妇人,正费力地推着一艘沉重的木船,似乎遇到了困难。阿明见状,毫不犹豫地放下手中的渔网,走到老妇人身边,帮她一起推船。有了阿明的帮助,沉重的木船很快就顺利地顺着水流滑行了下去。老妇人感激地说:"谢谢你的帮忙,年轻人!"阿明笑着说:"不用谢,这只是顺水推船而已。"于是,他继续着自己的捕鱼之旅,心中充满了快乐与满足。

hěn jiǔ yǐqián, zài yīgè měilì de jiāngnán xiǎotóun, yǒu yī wèi míng jiào ā míng de niánqīng yúfū. tā yǐ bǔ yú wéi shēng, měitiān qīngchén huá zhe xiǎochuán, shùnlóu ér xià, zài hédào lǐ sā wǎng bǔ yú. yī tiān, tiānqì qínglǎng, héshuǐ huǎn huǎn liútǎng, ā míng jià zhe xiǎochuán, shùnzhe shuǐliú de fāngxiàng, yōuxián de xià xiàyóu huá qù. zhè shí, tā kàndào hé biān yǒu yī wèi lǎofùrén, zhèng fèilì de tuīzhe yī sōu chénzhòng de mùchuán, sìhū yù dào le kùnnan. ā míng jiàn zhàng, háo bù yóuyù de fàng xià shǒu zhōng de yú wǎng, zǒu dào lǎofùrén shēn biān, bāng tā yīqǐ tuī chuán. yǒule ā míng de bāngzhù, chénzhòng de mùchuán què hěn kuài de shùnlì de shùnzhe shuǐliú huáxíng le xià qù. lǎofùrén gǎnjī de shuō: 'xiè xie nǐ de bāngmáng, niánqīng rén!' ā míng xiào zhe shuō: 'bú yòng xiè, zhè zhǐshì shùnshuǐ tuīchuán ér yǐ.' yúshì, tā jìxù zhe zìjǐ de bǔ yú zhī lǚ, xīn zhōng chōngmǎn le kuàilè yǔ mǎnzú.

Çok eski zamanlarda, Çin'in güneyinde güzel bir kasabada Amin adında genç bir balıkçı yaşıyordu. O balıkçılıkla geçimini sağlıyor ve her sabah teknesini akıntıya bırakıp ağlarını atarak balık tutuyordu. Bir gün hava güzeldi ve nehir yavaşça akıyordu. Amin teknesini sakin bir şekilde akıntıya bırakıp aşağı doğru kayıyordu. Sonra nehir kenarında ağır bir tahta kayığı zorlukla itmeye çalışan yaşlı bir kadın gördü ve zorluk çekiyormuş gibiydi. Bunu görünce Amin hemen balık ağlarını bıraktı ve yaşlı kadına giderek kayığı itmesine yardım etti. Amin'in yardımıyla ağır kayık hızlı ve sorunsuz bir şekilde akıntıya kapılıp aşağı doğru kaydı. Yaşlı kadın minnettarlıkla, "Yardımın için teşekkür ederim, genç adam!" dedi. Amin gülümsedi ve, " Rica ederim, sadece akıntıyla gitmekti." dedi. Sonra balık tutmaya devam etti, mutluluk ve memnuniyetle doluydu.

Usage

作宾语、定语、状语;用于比喻句

zuò bīnyǔ, dìngyǔ, zhuàngyǔ; yòng yú bǐyù jù

Nesne, sıfat, zarf olarak; metaforlarda kullanılır

Examples

  • 他顺水推船地答应了我的请求。

    tā shùnshuǐ tuīchuán de dāying le wǒ de qǐngqiú

    Talebi memnuniyetle kabul etti.

  • 形势一片大好,我们应该顺水推船,乘势而上。

    xíngshì yīpiàn dà hǎo, wǒmen yīnggāi shùnshuǐ tuīchuán, chéngshì ér shàng

    Durum çok iyi, bundan yararlanmalı ve ilerlemeliyiz