顾影自怜 Kendine acımak
Explanation
形容孤独寂寞,自我怜惜的样子。也指自我欣赏,自负。
Yalnızlık, üzüntü ve öz acınma durumunu tanımlar. Ayrıca kendini beğenmişliğe ve kibire de değinir.
Origin Story
一位落魄的书生,多年寒窗苦读,却始终未能考取功名。一日,他独自一人来到郊外,望着落日的余晖,不禁想起自己多年来的辛酸经历。他看着自己的影子,不禁悲从中来,顾影自怜,默默流泪。他想起曾经意气风发的自己,想起曾经的梦想和抱负,如今却一事无成,心中充满了无尽的苦涩和无奈。他想起父母的期盼,想起亲朋好友的鼓励,却无法回报他们的期望。他感到无比的孤独和失落,仿佛置身于茫茫人海之中,无人理解,无人关怀。他陷入了深深的自我怀疑和否定之中,不知道未来的路该如何走下去。他只能默默地承受着这一切,在落日的余晖中,独自一人顾影自怜。
Yıllarca sıkı çalıştıktan sonra bile imparatorluk sınavlarını geçemeyen talihsiz bir bilgin. Bir gün yalnız başına banliyölere gitti, gün batımına baktı ve yıllarca çektiği sıkıntıları hatırlamaktan kendini alamadı. Kendi gölgesine baktığında üzüntüyle doldu, kendine acıdı ve sessizce ağladı. Kendine olan güvenini, hayallerini ve özlemlerini düşündü, şimdi hepsi gerçekleşmemiş, kalbi acı ve çaresizlik doluydu. Ebeveynlerinin beklentilerini, arkadaşlarının cesaretlendirmesini düşündü, ama onların umutlarını karşılayamadı. İnsanlar denizinde sürükleniyor gibi, anlayacak veya önemseyecek kimse yoktu. Derin bir öz şüphe ve inkar haline düştü, nasıl devam edeceğinden emin değildi. Yapabileceği tek şey her şeye sessizce katlanmaktı, yalnız başına gün batımında kendine acıyarak.
Usage
常用来形容一个人孤独、失意、悲凉的状态。
Genellikle bir kişinin yalnızlık, hayal kırıklığı ve üzüntü durumunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他独自一人坐在那里,顾影自怜,唉声叹气。
tā dúzì yīrén zuò zài nàli, gù yǐng zì lián, āi shēng tàn qì.
Orada yalnız oturuyordu, kendine acıyor ve iç çekiyordu.
-
落魄的诗人,在寒风中顾影自怜,黯然神伤。
luòpò de shīrén, zài hánfēng zhōng gù yǐng zì lián, àn rán shēn shāng
Şanssız şair, soğuk rüzgarda kendine acıyor, kasvetli ve üzgün hissediyordu.