云开雾散 bulutların dağılması, sisin dağılması
Explanation
比喻事情的混乱局面结束,出现光明。
Karmaşık durumun sona erdiği ve ışığın ortaya çıktığı anlamına gelir.
Origin Story
话说唐朝时期,长安城外有一座大山,山上终年云雾缭绕,山下村庄的人们生活困苦,看不到希望。有一天,一位得道高僧来到村庄,他告诉村民,只要他们齐心协力,坚持不懈,就能驱散山上的云雾,迎来光明。村民们深信高僧的话,他们日夜祈祷,辛勤劳作,终于有一天,山上的云雾散尽,阳光普照大地,村庄也因此焕发了生机,人们的生活也发生了翻天覆地的变化,这便是云开雾散的典故。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, Çangan şehrinin dışında, yıl boyunca bulut ve sisle kaplı bir dağ vardı. Dağın eteğindeki köylerde yaşayan insanlar yoksulluk içinde yaşıyor ve hiçbir umut görmüyorlardı. Bir gün, aydınlanmış bir keşiş köye geldi ve köylülere eğer birlikte çalışırlarsa ve azim gösterirlerse, dağdaki bulut ve sisi dağıtabileceklerini ve ışığı getirebileceklerini söyledi. Köylüler keşişin sözlerine inandı ve gece gündüz dua edip sıkı çalıştılar. Sonunda, bir gün dağdaki bulut ve sis dağıldı ve güneş dünyaya parladı. Köy de canlandı ve insanların hayatları kökten değişti. Bu, "Yun Kai Wu San" deyiminin kökenidir.
Usage
用于比喻事情的混乱局面结束,出现光明。
Karmaşık durumun sona erdiğini ve ışığın ortaya çıktığını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
这场风波终于云开雾散了。
zhè chǎng fēngbō zhōngyú yún kāi wù sàn le
Fırtına sonunda yatıştı.
-
经过几天的努力,问题终于云开雾散了。
jīngguò jǐ tiān de nǔlì, wèntí zhōngyú yún kāi wù sàn le
Birkaç gün süren çalışmanın ardından, sorun nihayet çözüldü