向隅而泣 Köşede ağlamak
Explanation
形容无人理睬,非常孤立,只能绝望地哭泣。
Herkes tarafından görmezden gelinen, çok yalnız ve sadece umutsuzca ağlayabilen birini tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位才华横溢的书生,怀揣着满腔抱负,只身前往长安参加科举考试。然而,命运弄人,屡试不第,他的理想和抱负一次次地破灭,朋友渐渐疏远,亲人也不再支持他。寒风瑟瑟,他孤身一人,坐在长安城外的破庙里,望着漫天飞雪,回忆着曾经的辉煌梦想,不禁泪如雨下。他无助地靠着冰冷的墙角,低声啜泣,心如刀绞。这一刻,他体会到了真正的孤独与绝望,只有向隅而泣才能表达他内心的悲痛。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, hırs dolu yetenekli bir bilgin, imparatorluk sınavlarına girmek için tek başına Chang'an'a gitti. Ancak kader acımasız bir oyun oynadı ve o tekrar tekrar başarısız oldu. Hayalleri ve özlemleri defalarca paramparça oldu, arkadaşları yavaş yavaş uzaklaştı ve ailesi de onu desteklemeyi bıraktı. Soğuk bir rüzgarda, Chang'an'ın dışında harap bir tapınakta yalnız başına oturuyordu, kar yağışını izliyor ve geçmişteki görkemli hayallerini hatırlıyor, gözyaşlarını tutamadı. Çaresizce soğuk bir köşeye yaslandı, hafifçe ağlıyordu, kalbi acı doluydu. O anda gerçek yalnızlığı ve umutsuzluğu yaşadı ve sadece bir köşede sessizce ağlayarak kalbindeki acıyı ifade edebilirdi.
Usage
常用于描写人物孤独、绝望、悲痛的心情。
Sıklıkla bir kişinin yalnızlık, umutsuzluk ve keder duygularını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他独自一人坐在角落里默默哭泣,令人心酸。
ta du zi yi ren zuo zai jiao luo li mo mo ku qi, ling ren xin suan
Tek başına köşede sessizce ağlıyordu, yürek burkan bir sahneydi.
-
面对失败,他只能向隅而泣,独自承受痛苦。
mian dui shi bai, ta zhi neng xiang yu er qi, du zi cheng shou tong ku
Başarısızlıkla karşılaştığında, sadece köşede ağlayabilir, acıyı yalnız başına çekiyordu.