坐视不理 kayıtsız kalmak
Explanation
指对应该处理的事情置之不理,漠不关心。
Ele alınması gereken şeyleri görmezden gelmeyi, kayıtsızlığı ifade eder.
Origin Story
战国时期,秦国攻打韩国,韩国危在旦夕。邻国的魏国却坐视不理,甚至暗中支持秦国,最终导致韩国灭亡。魏国这种做法引发了广泛的谴责,成为后世批判的对象。魏国的做法不仅损害了自身利益,也破坏了国际关系,成为历史上的一个教训。后人常以此为例说明,面对不公正的行为,不能袖手旁观,而应该挺身而出,维护正义。
Savaşan Devletler Döneminde Qin, Han'ı saldırdı ve Han yıkılmanın eşiğindeydi. Komşu Wei devleti seyirci kaldı ve hatta gizlice Qin'i destekledi, bu da sonunda Han'ın yıkımına yol açtı. Wei'nin eylemleri yaygın kınamalara yol açtı ve daha sonra eleştiri konusu oldu. Wei'nin eylemleri yalnızca kendi çıkarlarına zarar vermekle kalmadı, aynı zamanda uluslararası ilişkileri de zayıflatarak tarihsel bir ders oldu. Daha sonra, bu genellikle adaletsizlik karşısında kişinin sadece seyirci kalmaması, aksine ayağa kalkıp adaleti savunması gerektiğini göstermek için bir örnek olarak kullanıldı.
Usage
常用来形容对事情不闻不问,置之不理的态度。
Genellikle göz ardı edilen şeylere kayıtsız bir tavrı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
面对灾难,有些人坐视不理,漠不关心。
miàn duì zāi nàn, yǒuxiē rén zuò shì bù lǐ, mò bù guānxīn
Felaket sırasında bazı insanlar kayıtsız kalarak seyreder.
-
面对同事的求助,他却坐视不理,让人寒心。
miàn duì tóngshì de qiúzhù, tā què zuò shì bù lǐ, ràng rén hánxīn
Bir iş arkadaşının yardım isteğine kayıtsız kaldı, bu da hayal kırıklığı yarattı.
-
面对学生的错误,老师不该坐视不理,而应及时纠正。
miàn duì xuésheng de cuòwù, lǎoshī bù gāi zuò shì bù lǐ, ér yīng jíshí jiūzhèng
Öğretmen öğrencilerin hatalarını görmezden gelmemeli, aksine bunları zamanında düzeltmelidir.