屈膝求和 Diz çöküp barış dilemek
Explanation
屈膝求和指下跪请求和解,形容以卑躬屈膝的姿态向强者求和。通常带有贬义,暗示一方实力弱小,不得不低头服软。
'Qu Xi Qiu He' (屈膝求和), diz çöküp barış istemeyi ifade eder ve güçlü bir taraftan barış dilemenin alçakgönüllü duruşunu tanımlar. Genellikle olumsuz bir anlam içerir ve bir tarafın zayıf olduğunu ve boyun eğmek zorunda olduğunu ima eder.
Origin Story
话说战国时期,燕国屡次侵犯赵国边境,赵国国力日渐衰弱,无力还击。赵王无奈之下,只得派使臣前往燕国,屈膝求和,以求暂时苟安。燕王见赵国如此示弱,不仅没有停止侵略,反而变本加厉,狮子大开口,索要巨额赔款和大量土地。赵国百姓怨声载道,然而朝廷内部却无人敢言。不久之后,燕国又出兵攻打赵国,赵国最终灭亡。这个故事警示我们:一味屈膝求和,只会助长侵略者的气焰,最终只会自食其果。
Söylendiğine göre, Savaşan Devletler Dönemi'nde Yan, Zhao'nun sınırlarına tekrar tekrar saldırdı ve bu da Zhao'yu yavaş yavaş zayıflattı ve karşılık veremez hale getirdi. Umutsuzluğa düşen Zhao kralı, Yan'a elçiler gönderdi ve geçici bir barış umuduyla diz çöküp barış diledi. Zhao'nun zayıflığını gören Yan kralı, saldırısını durdurmakla kalmadı, aynı zamanda onu artırdı ve büyük miktarda para ve toprak talep etti. Zhao halkı öfkeliydi, ancak sarayda kimse konuşmaya cesaret edemedi. Bir süre sonra Yan, Zhao'ya tekrar saldırdı ve Zhao yok edildi. Bu hikaye, bize yalnızca diz çöküp barış dilemenin saldırganların moralini yükselteceğini ve sonunda yalnızca bizlerin bunun sonuçlarını çekeceğini hatırlatır.
Usage
常用作谓语、宾语;形容被迫求和。
Sıklıkla yüklem ve nesne olarak kullanılır; zorla barış istemeyi tanımlar.
Examples
-
面对强大的敌人,他们不得不屈膝求和。
miàn duì qiángdà de dírén, tāmen bùdébù qū xī qiú hé wèile bìmiǎn zhànzhēng, tā xuǎnzé qū xī qiú hé, bǎoquán guójiā
Güçlü bir düşmanla karşı karşıya kaldıklarında, diz çöküp barış istemek zorunda kaldılar.
-
为了避免战争,他选择屈膝求和,保全国家。
Savaşı önlemek için, diz çöküp barış istemeyi seçti ve ülkeyi kurtardı.