形影相随 Xíng Yǐng Xiāng Suí ayrılmaz

Explanation

形容关系亲密,经常在一起,像形体和影子一样分不开。

Vücut ve gölgesi gibi yakın ve ayrılamaz bir ilişkiyi tanımlar.

Origin Story

很久以前,在一个美丽的村庄里,住着一位善良的老人和他的孙子。老人年事已高,行动不便,孙子总是形影相随地照顾着他。无论老人去哪里,孙子都寸步不离地跟在他身边,为他打水,为他做饭,为他洗衣。老人感到无比的幸福和温暖,他常常感慨地说:"有孙子这么孝顺,我真是三生有幸啊!"

hěn jiǔ yǐ qián, zài yīgè měilì de cūn zhuāng lǐ, zhù zhe yī wèi shànliáng de lǎorén hé tā de sūn zi

Çok eski zamanlarda, güzel bir köyde yaşlı ve iyi kalpli bir adam ve torunu yaşarmış. Yaşlı adam yaşlanmış ve kolay hareket edemez olmuş, torunu ise her zaman onun gibi, gölgesi gibi ona bakarmış. Yaşlı adam nereye giderse gitsin, torunu her zaman orada olur, ona su getirir, yemek yapar ve çamaşırlarını yıkarımış. Yaşlı adam çok mutlu ve sıcak hissedermiş ve sık sık duygusal bir şekilde dermiş ki: "Böyle itaatkar bir torun sahibi olmak, gerçekten üç kez şanslıyım!"

Usage

用于形容两个人关系亲密,经常在一起。

yòng yú xíngróng liǎng gè rén guānxi qīnmì, jīngcháng zài yīqǐ

İki insan arasındaki yakın ilişkiyi ve birlikte geçirdikleri zamanı tanımlamak için kullanılır.

Examples

  • 他们形影相随,十分恩爱。

    tāmen xíng yǐng xiāng suí, shífēn ēn'ài

    Ayrılmazlar, çok aşıklar.

  • 患难与共的战友,形影相随,生死与共。

    huànnàn yǔ gòng de zhànyǒu, xíng yǐng xiāng suí, shēng sǐ yǔ gòng

    Birlikte mücadele eden yoldaşlar, ayrılmaz, yaşam ve ölüm birlikte.

  • 他俩形影相随,让人羡慕不已。

    tā liǎ xíng yǐng xiāng suí, ràng rén xiànmù bù yǐ

    İkisi de ayrılmaz, bu da insanları kıskanç yapıyor.