捶胸顿足 Göğsünü dövmek ve ayaklarını yere vurmak
Explanation
捶胸顿足,形容极其悲伤懊悔,或极度愤怒无奈的心情。
Göğsünü dövmek ve ayaklarını yere vurmak, aşırı üzüntü, pişmanlık veya öfke ve çaresizliği ifade eder.
Origin Story
话说唐朝时期,有一位名叫李白的诗仙,他一生豪放不羁,才华横溢,写下了许多千古流传的名篇。然而,李白也并非完美无缺,他性格耿直,常因看不惯权贵而得罪人,最终被卷入政治斗争,屡遭贬谪。有一次,李白因得罪权贵被流放夜郎,路途遥远,充满艰辛。当他走到三峡时,望着滚滚东流的长江,想起自己曾经的辉煌和如今的落魄,不禁悲从中来,捶胸顿足,放声痛哭。他仰天长叹:“天生我材必有用,千金散尽还复来!”然而,他却也明白,自己年事已高,再难有重返朝堂的机会了,心中充满了无奈和遗憾。李白的故事,告诉我们,人生充满了起起伏伏,即使拥有再高的才华,也难免会遇到挫折和失败。在人生的低谷时期,我们不能一味地沉沦,而应该积极调整心态,重新振作,去迎接新的挑战。
Söylendiğine göre, Tang Hanedanlığı döneminde, özgür ruhu ve olağanüstü yeteneğiyle tanınan Li Bai adında bir şair yaşamış. Nesiller boyunca ünlü kalmış birçok şiir yazdı. Ancak Li Bai mükemmel değildi; açık sözlülüğü onu sık sık güçlü insanlarla çatışmaya sürüklüyordu. Sonunda siyasi kargaşanın içine çekildi ve birçok kez sürgüne gönderildi. Bir keresinde yüksek rütbeli bir yetkiliyi kırdığı için Li Bai, uzun ve zorlu bir yolculuk olan Yelang'a sürgüne gönderildi. Üç Boğaz'a vardığında, güçlü Yangtze Nehri'ne baktı, geçmiş ihtişamını ve şimdiki talihsizliklerini hatırladı. Kederden bunalmış bir şekilde göğsünü dövdü ve ayaklarını yere vurdu, yüksek sesle ağladı. "Doğduğumdan beri yetenekliyim, mutlaka yerimi bulacağım; bin altın sikke harcadıktan sonra bile döneceğim!" diye bağırdı. Ancak yaşlılığının sarayda yeniden görev alma şansını azalttığını da fark etti; bu durum onu çaresizlik ve pişmanlıkla doldurdu. Li Bai'nin öyküsü, hayatın iniş çıkışlarla dolu olduğunu, en yetenekli insanların bile başarısızlıklar ve zorluklarla karşılaştığını öğretir. Zor zamanlarda umutsuzluğa kapılmamalı, bunun yerine tutumumuzu değiştirmeli, kendimizi toparlamalı ve yeni zorlukları kucaklamalıyız.
Usage
用于描写极度悲伤、懊悔或愤怒无奈的心情。
Aşırı üzüntü, pişmanlık veya öfke ve çaresizliği tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
听到这个噩耗,他捶胸顿足,悲痛欲绝。
ting dao zhe ge e hao, ta chui xiong dun zu, bei tong yu jue
Bu kötü haberi duyunca, göğsünü dövdü ve ayaklarını yere vurdu.
-
比赛失利后,他捶胸顿足,后悔不已。
bisai shi li hou, ta chui xiong dun zu, hou hui bu yi
Maçı kaybettikten sonra, göğsünü dövdü ve ayaklarını yere vurdu, pişman oldu