沁人心脾 Canlandırıcı ve ferahlatıcı
Explanation
沁:渗入。指芳香凉爽的空气或饮料使人感到舒适;也指诗歌或文章优美动人,给人清新爽朗的感觉。
Qìn: nüfuz etmek. Hoş kokulu ve serin havanın veya içeceklerin verdiği hoş hissi ifade eder; aynı zamanda şiirlerin veya makalelerin güzel ve dokunaklı etkisini de ifade eder ve insanlara taze ve neşeli bir his verir.
Origin Story
盛夏的一天,一位诗人漫步在山间小路上。阳光透过树叶洒下来,斑驳的光影交错。他深吸一口气,清新的空气中带着泥土的芬芳和野花的清香,沁人心脾。他眼前是一幅美丽的田园风光:碧绿的稻田,金黄色的麦浪,远处连绵起伏的山峦,宛如一幅天然的画卷。他感到无比的轻松和愉悦,灵感如泉涌般涌现,提笔写下了一首清新优美的诗歌。这首诗歌,如同山间那沁人心脾的空气一般,给读者带来了无尽的享受。
Sıcak bir yaz gününde bir şair dağ yolunda yürüyüşe çıktı. Güneş ışığı yaprakların arasından süzülerek lekeli bir ışık ve gölge deseni oluşturuyordu. Derin bir nefes aldı ve toprak ve kır çiçeklerinin kokusunu taşıyan temiz hava canlandırıcı ve tazelendiriciydi. Önünde güzel bir pastoral manzara uzanıyordu: yeşil pirinç tarlaları, altın rengi buğday tarlaları ve uzaktaki dalgalı tepeler, sanki doğal bir resim gibi. Kendini son derece hafif ve neşeli hissetti ve ilham akmaya başladı, onu taze ve güzel bir şiir yazmaya itti. Bu şiir, serinletici dağ havası gibi, okuyuculara sonsuz bir zevk verdi.
Usage
形容美好的事物给人的感受,常用于描写自然景色、艺术作品等。
Güzel şeylerin verdiği hoş hissi tanımlar, sıklıkla doğal manzaraları ve sanat eserlerini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
这首诗歌语言优美,读来沁人心脾。
zhè shǒu shīgē yǔyán yōuměi, dú lái qìn rén xīn pí
Bu şiirin dili çok güzel, okumak ferahlatıcı.
-
夏日的夜晚,微风轻拂,沁人心脾。
xià rì de yèwǎn, wēifēng qīng fú, qìn rén xīn pí
Yaz akşamlarında hafif bir esinti esiyor, ferahlatıcı ve keyifli.