源源不断 durmaksızın
Explanation
形容连续不断,像水源一样不断涌流。
Sürekli ve kesintisiz bir şeyi, sürekli akan bir su kaynağı gibi tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个偏僻的小山村里,住着一对善良的夫妇。他们以种植水稻为生,靠着辛勤的劳动,日子虽然清苦,但也算过得安稳。然而,村里的水源却一直是个问题,每逢旱季,田地干涸,庄稼枯萎,村民们都面临着饥饿的威胁。这对夫妇看着村民们愁眉苦脸的样子,心里十分着急。他们四处寻找新的水源,终于在山脚下发现了一条涓涓细流。这条小溪虽然水流不大,但胜在源源不断,日夜流淌。夫妇俩立即动手,修建了一条引水渠,将小溪的水引到田地里。从此以后,村里的水源问题得到了解决,村民们再也不用担心干旱了。他们种的水稻也越来越好,生活也越来越富足。而这条小溪,也像他们的生活一样,源源不断地流淌着,滋润着这片土地,也滋润着村民们的心田。
Çok eski zamanlarda, ıssız bir dağ köyünde yaşayan iyi kalpli bir çift vardı. Pirinç ekerek geçimlerini sağlıyorlardı ve hayatları basit olsa da mutluydular. Ancak köyün su temini her zaman bir sorundu. Kurak mevsimlerde tarlalar kuruyor, ürünler solarak köylüler açlıkla karşı karşıya kalıyorlardı. Çift, köylülerin çektiği sıkıntıları görünce çok endişelendiler. Yeni su kaynakları aramak için her yeri aradılar ve sonunda dağın eteğinde küçük bir dere buldular. Bu dere çok büyük olmasa da suyu durmaksızın, gece gündüz akıyordu. Çift, derhal sulama kanalı inşa etmeye başladı ki derenin suyunu tarlalara ulaştırabilsinler. O zamandan beri köyün su sorunu çözüldü ve köylüler artık kuraklıktan endişe duymuyorlardı. Pirinçleri giderek daha iyi yetişti ve hayatları giderek daha müreffeh hale geldi. Ve küçük dere, hayatları gibi, durmaksızın akmaya devam etti, toprağı ve köylülerin kalplerini besledi.
Usage
用于形容事物连续不断,源源而来。
Sürekli ve bir kaynaktan gelen şeyleri tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
长江水源源不断地流向大海。
Changjiang shui yuanyuanbuduan de liuxiang dahai.
Yangtze Nehri durmaksızın denize akar.
-
国家的经济发展源源不断。
Guojia de jingji fazhan yuanyuanbuduan.
Ülkenin ekonomik gelişimi sürekli ve istikrarlıdır.