登山涉水 dağları aşmak ve nehirleri geçmek
Explanation
比喻克服艰难险阻。
Zorlukların ve engellerin üstesinden gelmeyi anlatmak için kullanılır.
Origin Story
从前,有一个名叫小明的年轻人,他立志要登上高耸入云的泰山。他从山下开始攀登,一路上荆棘密布,山路崎岖,他跌倒了无数次,但他从不放弃,一次又一次地爬起来,继续向上攀登。他穿过茂密的森林,趟过湍急的河流,历尽艰辛,最终到达了泰山之巅,俯瞰着壮丽的山河,他无比自豪。小明的故事成为了后人学习的榜样,告诉人们只要坚持不懈,就能克服任何困难,最终到达成功的彼岸。
Eskiden, yüksek ve görkemli Tai Dağı'na tırmanmaya karar veren Xiao Ming adında genç bir adam vardı. Dağın eteğinden tırmanmaya başladı ve yol boyunca yoğun dikenler ve engebeli yollarla karşılaştı. Sayısız kez düştü ama asla pes etmedi, tekrar tekrar kalkıp tırmanmaya devam etti. Yoğun ormanlardan geçti, hızlı akan nehirleri geçti ve birçok zorluğun ardından sonunda Tai Dağı'nın tepesine ulaştı. Muhteşem dağ ve nehir manzarasını seyrederken büyük bir gurur hissetti. Xiao Ming'in hikayesi gelecek nesiller için bir örnek oldu ve insanlara azimle her türlü zorluğun üstesinden gelinebileceğini ve sonunda başarıya ulaşılabileceğini gösterdi.
Usage
用作谓语、宾语;多用于比喻句中。
Yüklem veya nesne olarak kullanılır; genellikle mecaz ifadelerde kullanılır.
Examples
-
为了完成任务,他们不畏艰险,登山涉水,最终取得了成功。
wèile wánchéng rènwu, tāmen bù wèi jiānxian, dēng shān shè shuǐ, zhōngyú qǔdéle chénggōng
Görevi tamamlamak için, tehlikelerden korkmadılar, dağları aştılar ve nehirleri geçtiler ve sonunda başarılı oldular.
-
学习的道路上充满挑战,我们需登山涉水,不断努力。
xuéxí de dàolù shang chōngmǎn tiǎozhàn, wǒmen xū dēng shān shè shuǐ, bùduàn nǔlì
Öğrenme yolunda birçok zorluk var, dağları aşmamız ve nehirleri geçmemiz ve sürekli çaba göstermemiz gerekiyor.