目不转睛 Gözlerini ayırmamak
Explanation
形容注意力非常集中,眼睛一动不动地盯着看。
Bu, bir kişinin dikkatini, bir şeye odaklandığını ve gözlerini kırpmadan baktığını gösteren bir atasözüdür.
Origin Story
在一个阳光明媚的午后,一位老先生坐在公园的长椅上,目不转睛地盯着远处的一棵树。他身旁的年轻人好奇地问:“老先生,您在看什么?”老先生指了指树上的一个鸟巢,说道:“我在看小鸟,它们正在努力地把树枝衔到巢里,建造它们的家。看着它们,我感到很欣慰,因为它们知道自己的目标,并且为了这个目标而努力奋斗。这就像我们人类,也要有自己的目标,并为之努力,才能取得成功。”年轻人听了老先生的话,深思熟虑,也开始思考自己的人生目标。
Güneşli bir öğleden sonra, yaşlı bir beyefendi parktaki bir bankta oturmuş, uzaktaki bir ağaca dikkatle bakıyordu. Yanında oturan genç adam merakla sordu: “Ne bakıyorsunuz efendim?” Yaşlı beyefendi ağaçtaki bir kuş yuvasını göstererek, “Kuşları izliyorum, yuvalarına dallar taşımak için çok çalışıyorlar, evlerini inşa ediyorlar. Onları görmek beni mutlu ediyor çünkü hedeflerini biliyorlar ve onu gerçekleştirmek için çok çalışıyorlar. Biz insanlar da onlara benzeriz, kendi hedeflerimiz olmalı ve onları gerçekleştirmek için çaba göstermeliyiz, ancak o zaman başarılı olabiliriz.” Genç adam yaşlı beyefendinin sözlerini dikkatle dinledi ve düşünmeye başladı. O da hayat hedefleri hakkında düşünmeye başladı.
Usage
这个成语形容人集中注意力,全神贯注地盯着看。一般用来形容专心、认真、投入的状态。
Bu atasözü, bir kişinin konsantrasyonunu, tam dikkatini ve özverisini gösterir.
Examples
-
他目不转睛地盯着屏幕,好像要把屏幕看穿一样。
ta mu bu zhuan jing de dingzhe ping mu, hao xiang yao ba ping mu kan chuan yi yang.
Ekrana, sanki içinden bakmak istiyormuş gibi bakıyordu.
-
老师讲课的时候,同学们都目不转睛地听着。
lao shi jiang ke de shi hou, tong xue men dou mu bu zhuan jing de ting zhe.
Öğretmen ders anlatırken tüm öğrenciler dikkatlice dinliyordu.