筋疲力尽 jīng pí lì jìn Bitkin

Explanation

形容精神和体力都极度疲劳的状态。

Aşırı zihinsel ve fiziksel yorgunluk durumunu tanımlar.

Origin Story

话说唐朝时期,有一个名叫李白的诗人,他为了寻找创作灵感,跋山涉水,走遍了大江南北。他游历名山大川,探访名胜古迹,收集民间传说故事,体验百姓生活疾苦,每到一处,他都认真观察,仔细记录,废寝忘食地投入到创作中。日复一日,年复一年,他的足迹遍布祖国各地,也创作出了许多脍炙人口的诗篇。但长期的奔波劳累,最终让他筋疲力尽,身心俱疲。在一个秋高气爽的午后,李白坐在山间的一块巨石上,望着远处的山峦,回忆着自己走过的路,心中百感交集。他意识到,自己虽然创作了大量的诗歌,但身体却透支了。于是,他决定放慢脚步,好好休息一段时间,养精蓄锐,等待新的创作灵感。从此以后,李白开始注重劳逸结合,虽然仍然坚持创作,但是不再像以前那样疯狂地奔波。他会在山间漫步,在田野里耕作,与朋友们吟诗作对,享受生活的美好。虽然创作的产量有所减少,但是他的作品质量却得到了提升,他的身体也越来越健康。这个故事告诉我们,虽然追求梦想很重要,但是也要注意身体健康,劳逸结合,才能走得更远,走得更稳。

huàshuō tángcháo shíqī, yǒu yīgè míng jiào lǐ bái de shīrén, tā wèile xúnzhǎo chuàngzuò línggǎn, báshān shèshuǐ, zǒu biàn le dàjiāng nánběi。tā yóulì míngshān dàchuān, tànfǎng míngshèng gǔjì, shōují mínhán chuánchuō gùshì, tǐyàn bǎixìng shēnghuó jíkǔ, měi dào yī chù, tā dōu rènzhēn guāncchá, zǐxì jìlù, fèiqǐn wàngshí de tóurù dào chuàngzuò zhōng。rìfùrìrì, niánfùniánnián, tā de zújì biànbù zǔguó gèdì, yě chuàngzuò chū le xǔduō kuài zhì rénkǒu de shīpiān。dàn chángqí de bēnbō láolèi, zuìzhōng ràng tā jīnpí lìjìn, shēnxīn jùpí。zài yīgè qiū gāo qì shuǎng de wǔhòu, lǐ bái zuò zài shānjiān de yī kuài jùshí shàng, wàngzhe yuǎnchù de shānlúan, huíyìzhe zìjǐ zǒuguò de lù, xīnzhōng bǎigǎn jiāojí。tā yìshí dào, zìjǐ suīrán chuàngzuò le dàliàng de shīgē, dàn shēntǐ què tòuzhī le。yúshì, tā juédìng fàng màn jiǎobù, hǎohāo xiūxí yī duàn shíjiān, yǎngjīng xùruǐ, děngdài xīn de chuàngzuò línggǎn。cóngcǐ yǐhòu, lǐ bái kāishǐ zhùzhòng láoyì jiéhé, suīrán réngrán jiānchí chuàngzuò, dànshì bù zài xiàng yǐqián nàyang fēngkuáng de bēnbō。tā huì zài shānjiān màn bù, zài tiányě lǐ gēngzuò, yǔ péngyǒumen yín shī zuò duì, xiǎngshòu shēnghuó de měihǎo。suīrán chuàngzuò de chǎngliàng yǒusuǒ jiǎnshǎo, dànshì tā de zuòpǐn zhìliàng què dédào le tíshēng, tā de shēntǐ yě yuè lái yuè jiànkāng。zhège gùshì gàosù wǒmen, suīrán zhuīqiú mèngxiǎng hěn zhòngyào, dànshì yě yào zhùyì shēntǐ jiànkāng, láoyì jiéhé, cáinéng zǒu de gèng yuǎn, zǒu de gèng wěn。

Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde Li Bai adında bir şair yaşamış. Eserleri için ilham bulmak amacıyla dağları ve nehirleri aşarak tüm Çin'i dolaşmış. Ünlü dağları ve nehirleri ziyaret etmiş, tarihi yerleri keşfetmiş, halk masallarını toplamış ve sıradan insanların yaşamlarını ve sıkıntılarını deneyimlemiştir. Nereye giderse gitsin dikkatlice gözlemlemiş, özenle not almış ve çalışmalarına kendini adamıştır. Gün geçtikçe, yıl geçtikçe ayak izleri tüm ülkeyi kaplamış ve birçok popüler şiir yaratmıştır. Ancak uzun süreli seyahatler ve yoğun çalışma sonunda onu aşırı derecede yormuştur. Güneşli bir sonbahar öğleden sonrasında Li Bai dağlardaki büyük bir kayanın üzerinde oturmuş, uzaktaki dağlara bakarak yolculuklarını hatırlamış ve duygularla dolmuştur. Birçok şiir yazmış olmasına rağmen bedeninin tamamen tükendiğini anlamıştır. Bu yüzden yavaşlamaya, dinlenmeye, enerji toplamaya ve yeni bir ilham beklemeye karar vermiştir. O zamandan itibaren Li Bai iş ve dinlenme arasında dengeye dikkat etmeye başlamıştır. Şiir yazmaya devam etse de artık eskisi gibi çılgınca seyahat etmemiştir. Dağlarda dolaşmış, tarlalarda çalışmış, arkadaşlarıyla şiir okumuş ve yaşamın güzelliklerinin tadını çıkarmıştır. Üretimi azalsa da eserlerinin kalitesi artmış ve sağlığı da iyileşmiştir. Bu hikaye bize hayalleri kovalamanın önemli olduğunu ancak beden sağlığımıza da dikkat etmemiz, iş ve dinlenme arasında denge kurmamız gerektiğini öğretir; böylece daha ileri ve daha istikrarlı bir şekilde ilerleyebiliriz.

Usage

作谓语、定语、状语;形容非常疲劳。

zuò wèiyǔ、dìngyǔ、zhuàngyǔ;xiáoróng fēicháng píláo。

Yüklem, sıfat veya zarf olarak kullanılır; aşırı yorgunluğu tanımlar.

Examples

  • 他连续工作了三天三夜,终于筋疲力尽地倒在了床上。

    tā liánxù gōngzuò le sān tiān sān yè, zhōngyú jīnpí lìjìn de dǎo zài le chuáng shàng。

    Üç gün üç gece boyunca çalıştı ve sonunda bitkin bir halde yatağa yığıldı.

  • 长途跋涉之后,我们筋疲力尽地到达了目的地。

    chángtú báshè zhīhòu, wǒmen jīnpí lìjìn de dàodá le mùdìdì。

    Uzun bir yolculuktan sonra, bitkin bir halde varış noktasına ulaştık.

  • 考试结束后,我感觉筋疲力尽。

    kǎoshì jiéshù zhīhòu, wǒ gǎnjué jīnpí lìjìn。

    Sınavdan sonra kendimi bitkin hissettim