胆战心惊 çok korkmuş
Explanation
形容因害怕而身体发抖,心惊肉跳的样子。
Korkudan titreyen ve kalbi hızla atan birini tanımlar.
Origin Story
话说唐僧师徒西天取经,途径一座荒凉的山谷。黑云压顶,狂风怒号,山谷里阴森恐怖,令人毛骨悚然。悟空一路谨慎,但还是被突如其来的怪风卷到悬崖边,他惊险万分,紧紧抓住崖边的一块岩石。沙僧吓得脸色惨白,浑身发抖,胆战心惊地喊道:“大师兄!小心啊!”八戒则躲在唐僧身后,吓得瑟瑟发抖,不敢出声。唐僧虽然也害怕,但他念着佛经,勉强保持镇定,心里却也胆战心惊。师徒四人历经磨难,终于到达西天,取得真经。
Söylendiğine göre Tang Sanzang ve öğrencileri kutsal yazıları almak için batıya doğru yolculuk ederken ıssız bir vadi geçtiler. Üzerlerinde kara bulutlar vardı ve rüzgar uluyordu. Vadi karanlık ve korkunçtu. Wukong dikkatliydi, ama yine de aniden gelen bir rüzgar kasırgası tarafından uçurumun kenarına savruldu. Tehlikedeydi ve uçurumun kenarındaki bir kayaya sıkıca tutunuyordu. Sha Seng'in yüzü korkudan bembeyaz olmuştu, tüm vücudu titriyordu, çok korkmuştu ve bağırdı: “Usta! Dikkat et!” Bajie Tang Sanzang'ın arkasına saklanmış, titriyordu ve ses çıkaramayacak kadar korkmuştu. Tang Sanzang da korkmuş olsa da, kutsal yazıları okudu ve sakin kalmayı başardı, ancak kalbinde de korku vardı. Birçok zorluğun ardından dört öğrenci sonunda Batı Cennetine ulaştı ve kutsal yazıları elde etti.
Usage
作谓语、状语;形容非常害怕。
Yüklem ve zarf olarak kullanılır; çok korktuğunu anlatır.
Examples
-
听到这个噩耗,他吓得胆战心惊。
tīng dào zhège èghào, tā xià de dǎn zhàn xīn jīng
Bu kötü haberi duyunca çok korktu.
-
面对突如其来的危险,她依然镇定自若,并没有胆战心惊。
miàn duì tūrú'é lái de wēixiǎn, tā yīrán zhèndìng zìruò, bìng méiyǒu dǎn zhàn xīn jīng
Ani bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığında, sakin ve huzurlu kaldı, korkmadı