闪烁其辞 lafı dolandırmak
Explanation
形容说话吞吞吐吐,不肯透露真相或回避要害问题。
Cevaplarında lafı dolandıran, gerçeği gizleyen veya önemli sorulardan kaçınan birini tanımlar.
Origin Story
老张是一位经验丰富的侦探,他正在调查一起珠宝失窃案。嫌疑人李先生在接受审问时闪烁其辞,一会儿说自己那天晚上在家看电视,一会儿又说出去散步了。老张敏锐地察觉到李先生在说谎,他仔细观察李先生的表情和肢体语言,发现李先生的手一直在抖,眼神也躲闪不定。经过一番细致的盘问,老张终于从李先生闪烁其辞的话语中找到了破绽,最终成功破获了这起案件。
Eski John, bir mücevher hırsızlığını soruşturan deneyimli bir dedektifti. Sorgulama sırasında şüpheli Bay Lee, lafı dolandırdı. Bazen o gece evde televizyon izlediğini, bazen de dışarıda yürüyüşe çıktığını iddia etti. John, Bay Lee'nin yalan söylediğinden şüphelendi. Vücut dilini ve ifadelerini gözlemleyerek, Bay Lee'nin sürekli titrediğini ve göz teması kurmaktan kaçındığını fark etti. Bir dizi ayrıntılı sorudan sonra John, Bay Lee'nin lafı dolandıran cevaplarında bir tutarsızlık buldu ve davayı başarıyla çözdü.
Usage
主要用于形容说话含糊其辞,避重就轻,不肯直截了当地表达自己的意思。
Öncelikle, belirsiz konuşan, lafı dolandıran veya doğrudan cevap vermek istemeyen birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他闪烁其辞,不愿透露事情的真相。
ta shǎnshuò qí cí,buyuan tòulù shìqíng de zhēnxiàng.
Olayın gerçeğini açıklamak istemedi, lafı dolandırdı.
-
面对记者的提问,他闪烁其辞,回避了关键问题。
miànduì jìzhě de tíwèn, ta shǎnshuò qí cí, huíbí le guānjiàn wèntí
Gazetecilerin sorularıyla karşılaştığında lafı dolandırdı ve önemli konuları atladı.