随波逐流 Akıntıya kapılmak
Explanation
随波逐流,指没有自己的主见,没有判断是非的能力,只能随着别人走,没有自己的立场。比喻缺乏独立思考,没有自己的主见。
Akıntıya kapılmak, kendi görüşüne sahip olmamak, doğruyu ve yanlışı ayırt edememek ve sadece başkalarını takip etmek demektir. Bağımsız düşüncenin olmaması ve kendi görüşünün olmaması anlamına gelir.
Origin Story
在很久以前,一个叫小明的人,在村里以捕鱼为生。小明勤劳,捕鱼技术很高,总能满载而归。一天,小明和村里的其他渔民一起去捕鱼,他们发现了一大片鱼群,大家都很兴奋,争先恐后地往鱼群里撒网。可是,小明却没有像其他人那样疯狂地捕鱼,他站在船边,静静地观察着周围的动静。其他渔民看到小明没有加入捕鱼,就笑着说他:“小明,你怎么不抓鱼呢?这可是难得的丰收机会!”小明摇摇头说:“你们没看到吗?这鱼群都是向着江流方向游动的,如果我们现在拼命捕鱼,只会把鱼群吓跑,到最后谁也捞不到什么。”其他渔民听了,仍然不信,他们继续疯狂地撒网,结果捕到的鱼却比平时还要少。而小明则悠闲地坐在船边,看着其他渔民的狼狈样,心里暗暗地笑了。小明没有随波逐流,而是根据自己对鱼群习性的了解,做出了正确的选择,最终收获了更大的利益。
Çok uzun zaman önce, bir köyde yaşayan ve balıkçılıkla geçimini sağlayan Shyam adında bir adam vardı. Shyam çalışkandı ve balıkçılıkta çok iyidi, bu yüzden her zaman dolu bir sepetle eve dönerdi. Bir gün Shyam, köyün diğer balıkçılarıyla birlikte balık tutmaya gitti. Büyük bir balık sürüsü keşfettiler ve hepsi çok heyecanlandı. Balık sürüsüne ağlarını atmaya başladılar. Ama Shyam, diğerleri gibi çılgınca balık tutmuyordu. Teknenin kenarında duruyordu, çevresindeki ortamı dikkatlice inceliyordu. Diğer balıkçılar Shyam'ın balık tutmaya katılmadığını görünce güldüler ve ona dediler: “Shyam, neden balık tutmuyorsun? Bu balık tutmak için harika bir fırsat!
Usage
随波逐流常用来批评那些没有主见,盲目跟风的人,有时也用来形容环境的变化。
Akıntıya kapılmak, kendi görüşüne sahip olmayan ve körü körüne kalabalığın peşinden gidenleri eleştirmek için kullanılır. Bazen çevredeki değişiklikleri tanımlamak için de kullanılır.
Examples
-
他总是随波逐流,毫无主见。
tā zǒng shì suí bō zhú liú, háo wú zhǔ jiàn.
O her zaman akıntıya kapılır, kendi fikri yoktur.
-
不要随波逐流,要有自己的想法。
bù yào suí bō zhú liú, yào yǒu zì jǐ de xiǎng fǎ.
Kalabalığa uyma, kendi fikrini oluştur.
-
面对困难,我们要坚定信念,不要随波逐流。
miàn duì kùn nan, wǒ men yào jiān dìng xìn niàn, bù yào suí bō zhú liú.
Zorluklarla karşı karşıya kaldığımızda, inançlarımızda sarsılmaz olmalıyız, akıntıya kapılmamalıyız.