鬼哭神号 guǐ kū shén hào hayaletlerin ağlaması ve tanrıların feryadı

Explanation

形容哭叫悲惨凄厉,或形容声音大而杂乱,令人惊恐。

Bu, acıklı ve korkunç bir sahneyi veya sesi tanımlamak için kullanılan bir Çin deyimidir.

Origin Story

传说中,古战场上常有鬼哭神号之声,那是亡魂的悲鸣。一个年轻的士兵,在一次惨烈的战斗中失去了他的战友,他独自一人在战场上徘徊,听着周围凄厉的鬼哭神号声,心中充满了悲痛和恐惧。他看到遍地的尸首,想起和战友们一起训练、一起战斗的日日夜夜,心中更加悲痛欲绝。夜幕降临,寒风瑟瑟,他蜷缩在冰冷的地上,听着鬼哭神号声,默默地哭泣。他想起家乡的父母,想起自己年幼的弟弟妹妹,心中充满了无尽的思念和遗憾。他不知道自己还能活多久,也不知道自己还能做什么,只能默默地承受着这巨大的痛苦和悲伤。他闭上眼睛,仿佛看到战友们的灵魂在他身边徘徊,他们在向他诉说着他们的不甘和冤屈。他发誓要为他们报仇,要让他们的牺牲更有价值。他挣扎着站起来,擦干眼泪,继续向前走,他知道,他还有责任,还有使命,他不能倒下。

chuanshuo zhong, guzhanchang shang chang you guikushenghao zhi sheng, na shi wanghun de beiming.

Efsane, eski savaş alanlarında genellikle hayaletlerin ağlaması ve tanrıların feryadı duyulurdu; bunlar ölülerin kederli iniltileriydi. Bir genç asker, trajik bir savaşta yoldaşlarını kaybetti. Savaş alanında yalnız başına dolaştı, çevresindeki hayaletlerin ağlaması ve tanrıların feryadını dinledi, kalbi keder ve korkuyla doluydu. Her yerde cesetler gördü ve yoldaşlarıyla birlikte eğitim aldığı ve savaştığı günleri ve geceleri hatırladı. Kalbi daha da kederlendi. Gece çöktüğünde, soğuk bir rüzgar esti. Soğuk yere kıvrıldı, hayaletlerin ağlaması ve tanrıların feryadını dinledi ve sessizce ağladı. Evindeki anne babasını, küçük kardeşlerini düşündü, kalbi sonsuz özlem ve pişmanlıkla doldu. Ne kadar yaşayabileceğini ne de ne yapabileceğini bilmiyordu, bu büyük acıyı ve kederi sadece sessizce taşıyabiliyordu. Gözlerini kapattı ve yoldaşlarının ruhlarının etrafında dolaştığını, isteksizlikleri ve şikayetlerinden bahsettiğini gördü. Onları intikam almaya yemin etti, kurbanlarını daha anlamlı hale getirmek için. Zorlukla ayağa kalktı, gözyaşlarını sildi ve ilerlemeye devam etti. Hala bir sorumluluğu, bir görevi olduğunu biliyordu; düşemezdi.

Usage

多用于描写悲惨凄厉的场面或声音。

duoyongyu miaoxie beicang qili de changmian huo shengyin

Acıklı ve korkunç bir sahneyi veya sesi tanımlamak için sıklıkla kullanılır.

Examples

  • 暴风雨来临之际,鬼哭神号,让人不寒而栗。

    baofengyu lailin zhiji, guikushenghao, rangren buhan erli

    Fırtına gelmeden önce, hayaletlerin ağlaması ve tanrıların feryadı duyuluyordu, insanları ürpertiyordu.

  • 战场上,鬼哭神号,尸横遍野。

    zhanchang shang, guikushenghao, shihengbianye

    Savaş alanında, hayaletlerin ağlaması ve tanrıların feryadı duyuluyordu, her yerde cesetler vardı