啼笑皆非 hem gülünç hem de acıklı
Explanation
哭也不是,笑也不是,不知如何才好。形容处境尴尬或既令人难受又令人发笑的行为。
Ne ağlamak ne de gülmek, ne yapacağını bilmiyor. Hem tatsız hem de komik olan garip bir durumu veya davranışı tanımlar.
Origin Story
老张是一位远近闻名的木匠,心灵手巧,技艺高超。这天,他接了一单制作精致木马的活儿,为了确保木马的完美,他夜以继日地工作着。终于,在交货期限的前一天,他完成了作品。可是,当他欣赏自己的杰作时,却发现自己不小心把马尾做成了卷曲状,这与他最初的设计大相径庭。老张又气又急,却又无可奈何,只能无奈地摇摇头,哭笑不得。他既为自己的粗心大意而懊恼,又为这滑稽的错误而忍俊不禁。这件木马,成了他一段啼笑皆非的经历。
Yaşlı Zhang, ünlü bir marangozdu, yetenekliydi ve çok deneyimli. Bir gün, çok ince işlenmiş bir tahta at yapma siparişi aldı. Tahta atın mükemmel olduğundan emin olmak için gece gündüz çalıştı. Sonunda, teslim tarihinden bir gün önce işini tamamladı. Ancak, başyapıtını hayranlıkla izlerken, yanlışlıkla atın kuyruğunu kıvırcık yapmış olduğunu fark etti, bu da orijinal tasarımından çok farklıydı. Yaşlı Zhang çok sinirlendi ve endişelendi, ama çaresizdi, sadece başını sallayıp hem ağlayıp hem gülebildi. Dikkatsizliğinden dolayı sinirlendi ve bu komik hataya gülmekten kendini alamadı. Bu tahta at, onun için hem eğlenceli hem de utanç verici bir deneyim oldu.
Usage
作谓语、宾语、状语;形容处境尴尬或既令人难受又令人发笑。
Yüklem, nesne ve zarf olarak kullanılır; hem tatsız hem de komik olan garip bir durumu veya davranışı tanımlar.
Examples
-
他那窘迫的样子,真是啼笑皆非。
ta nà jiǒngpò de yàngzi, zhēnshi tí xiào jiē fēi.
Mahcup hali, hem gülünç hem de acıklıydı.
-
看到他滑稽的动作,我们都啼笑皆非。
kàndào tā huájī de dòngzuò, wǒmen dōu tí xiào jiē fēi
Komik hareketlerini görünce hepimiz hem güldük hem de acıdık.