望风而逃 Rüzgarı görünce kaçmak
Explanation
远远望见对方的气势很盛,就吓得逃跑了。形容十分怯敌。
Uzaktan düşmanın gücünü görünce korkudan kaçmak. Düşmandan çok korkak olmayı tanımlar.
Origin Story
话说三国时期,蜀汉名将赵云,智勇双全,在长坂坡单骑救主,可谓英勇无比。然而,并非所有蜀军将士都像赵云一样骁勇善战。有一次,蜀军与魏军遭遇,魏军声势浩大,旌旗蔽日,战鼓雷鸣,杀气腾腾。一些蜀军将士被魏军的强大气势所震慑,还没交战便望风而逃,丢盔弃甲,溃不成军。这场战斗最终以蜀军惨败告终。
Üç Krallık döneminde, Shu Han'ın ünlü generali Zhao Yun'un bilge ve cesur olduğu, Changban Tepesi'nde tek başına at bindiği atla efendisini kurtardığı, eşsiz bir cesaret göstergesi olarak söylenir. Ancak, tüm Shu askerleri Zhao Yun kadar cesur değildi. Bir keresinde, Shu güçleri Wei güçleriyle karşılaştı, Wei güçlerinin saldırısı muazzamdı; bayraklar güneşi engelledi, savaş davulları çınladı ve öldürme niyeti açıkça ortadaydı. Bazı Shu askerleri Wei güçlerinin güçlü saldırısından o kadar korktular ki savaştan önce kaçtılar, silah ve zırhlarını bıraktılar ve tüm ordu dağıldı. Savaş sonunda Shu güçlerinin ezici bir yenilgisiyle sona erdi.
Usage
作谓语、定语;形容十分怯敌
Yüklem veya sıfat olarak kullanılır; düşmandan çok korkak olmayı tanımlar.
Examples
-
面对强敌,他们望风而逃,毫无斗志。
miàn duì qiáng dí, tāmen wàng fēng ér táo, háo wú dòu zhì
Güçlü bir düşmanla karşı karşıya kaldıklarında, savaş ruhu olmadan panik içinde kaçtılar.
-
敌人来势汹汹,我军望风而逃,避免了不必要的伤亡。
dírén lái shì xīng xīng, wǒ jūn wàng fēng ér táo, bì miǎn le bù bì yào de shāng wáng
Düşmanın saldırısı şiddetliydi, bu yüzden ordumuz gereksiz kayıplardan kaçınmak için kaçtı