气壮山河 dağları ve nehirleri ilham veren ruh
Explanation
形容气概豪迈,使人感到振奋,好像山河也为之壮丽。
Bu ifade, dağlar ve nehirlerin daha da görkemli görünmesini sağlayan muhteşem ve ilham verici bir cesareti tanımlar.
Origin Story
北宋末年,金兵南侵,国土沦丧,百姓流离失所。面对危亡之际,岳飞将军带领岳家军奋勇抗敌,誓死保卫国家。他一身戎装,目光如炬,指挥若定,激励着将士们浴血奋战。岳飞的英勇抗敌,他的忠诚爱国,他的气概和决心,如同一道光芒,照亮了整个战场,也照亮了当时黑暗的时代。他的豪迈气概,感染了千千万万的将士,让大家坚信,他们一定会战胜金兵,收复失地,重振河山。岳飞的气势,壮丽山河,震撼人心,也激励着后人不断奋勇前进。
Kuzey Song Hanedanlığı'nın sonlarında, Jin ordusu güneye saldırdı, ülke harap oldu ve insanlar yerlerinden edildi. Bu kriz anında, General Yue Fei, Yue ailesi ordusunu cesurca düşmana karşı koymaları ve ülkeyi ölümüne savunmaları için yönetti. Askeri üniforma giydi, gözleri keskin ve kararlıydı ve askerleri kanlı savaşlara katılmaya teşvik etti. Yue Fei'nin kahramanca direnişi, ülkeye olan sadakati, cesareti ve kararlılığı, bir ışık huzmesi gibi tüm savaş alanını ve o zamanki karanlık dönemi aydınlattı. Kahramanca ruhu milyonlarca askeri etkiledi ve Jin ordusunu yeneceklerine, kayıp toprakları geri alacaklarına ve ülkeyi yeniden canlandıracaklarına olan inançlarını güçlendirdi. Yue Fei'nin gücü, dağlar ve nehirler kadar görkemli, kalpleri sarstı ve gelecek nesilleri cesurca ilerlemeye devam etmeye teşvik ediyor.
Usage
用于形容人具有极其豪迈的气概,多用于赞扬英雄人物。
Bir kişinin son derece kahramanca cesaretini tanımlamak için kullanılır, genellikle kahramanları övmek için kullanılır.
Examples
-
他的演讲气壮山河,令人振奋。
tā de yǎnjiǎng qì zhuàng shān hé, lìng rén zhènfèn
Konuşması çok heyecan verici ve güçlüydü.
-
革命先烈气壮山河,为了民族解放英勇奋斗。
gé mìng xiānlìe qì zhuàng shān hé, wèile mínzú jiěfàng yīngyǒng fèndòu
Devrim şehitleri ulusal kurtuluş için cesurca savaştılar.
-
面对强敌,他依然气壮山河,毫不畏惧。
miàn duì qiángdí, tā yīrán qì zhuàng shān hé, háo bù wèijù
Güçlü bir düşmanla karşı karşıya kaldığında, hala kararlı ve korkusuzdu.