爱不忍释 ài bù rěn shì Aşk ve bırakamıyorum

Explanation

释:放下。形容对喜爱的东西爱不释手,舍不得放下。

Shì: bırakmak. Sevilen bir nesneye olan düşkünlüğü, birinin bırakmaya dayanamadığını tanımlar.

Origin Story

书香门第的李家,世代收藏古籍。老李先生一生痴迷于古书,家中藏书无数。一天,一位远方来的客人带来一本线装古书,书页泛黄,字迹清晰,讲述的是一个鲜为人知的古代故事。老李先生爱不忍释地翻阅着,仿佛穿越时空与故事中的主人公对话。他细细品味着书中的每一个字句,每一个典故,每一个细节。夜深了,客人告辞离去,老李先生仍沉浸在书中的世界里,爱不忍释,久久不肯放下。他仿佛看到了古代的繁华与沧桑,也看到了自己的影子在历史的长河中缓缓流淌。第二天,客人再次来访,看到老李先生依然爱不忍释地阅读那本书,不禁感叹道:“这本古书,确实值得你如此珍视!”

Kitapsever Li ailesi nesillerdir eski kitaplar koleksiyonu yapmaktadır. Yaşlı Bay Li, hayatını eski kitaplara adamış ve evi sayısız kitapla doludur. Bir gün uzaklardan gelen bir misafir, sayfaları sararmış ama yazısı açıkça okunabilen, az bilinen eski bir hikaye anlatan iplikli ciltli eski bir kitap getirdi. Yaşlı Bay Li, zaman ve mekandan geçip hikayenin kahramanlarıyla konuşuyormuş gibi sevgiyle okudu. Kitabın her kelimesinin, her göndermesinin, her detayının tadını çıkardı. Gece derinleşti, misafir gitti, ancak Yaşlı Bay Li hala kitabın dünyasında kaybolmuştu, onu bırakamıyordu. Eski çağların refahını ve iniş çıkışlarını ve kendi yansımasını tarihin uzun nehrinde yavaşça akarken görüyordu. Ertesi gün misafir tekrar geldi ve Yaşlı Bay Li'nin hala sevgiyle kitabı okuduğunu görünce, "Bu eski kitap gerçekten böyle değerlendirilmeyi hak ediyor!" diye haykırdı.

Usage

形容对喜爱的事物爱不释手,舍不得放下。

xiáoróng duì xǐ'ài de shìwù ài bù rěn shǒu, shě bu de fàng xià

Sevilen bir nesneye olan düşkünlüğü, birinin bırakmaya dayanamadığını ifade etmek için kullanılır.

Examples

  • 他爱不忍释地捧着那本古书,舍不得放下。

    tā ài bù rěn shì de pěngzhe nà běn gǔ shū, shě bu de fàng xià.

    O eski kitabı sevgiyle tutuyordu, bırakamıyordu.

  • 面对这件珍贵的文物,我爱不忍释,久久不愿离去。

    miàn duì zhè jiàn zhēn guì de wén wù, wǒ ài bù rěn shì, jiǔjiǔ bù yuàn lí qù

    Bu değerli kalıntı karşısında, ondan ayrılamamıştım ve uzun süre gitmek istemiyordum..