缄口不言 jiankou buyan
Explanation
缄口不言的意思是闭紧嘴巴,不说话。形容沉默不语,或者因为害怕或顾忌而不敢说话。
"Jiankou buyan" ifadesinin anlamı ağzını kapatmak ve konuşmamaktır. Korku veya düşünce nedeniyle sessiz kalan veya konuşmaya cesaret edemeyen birini tanımlar.
Origin Story
战国时期,一位正直的官员因上书批评昏君而被囚禁。狱卒对他严刑拷打,逼问他是否还有同伙。但他始终缄口不言,宁死不屈。最终,他被残酷杀害,但他的精神却激励着后人,成为正义的象征。几百年后,一位年轻的书生,偶然读到他的故事,深受感动。他意识到,有些事情,即使面对强大的压力,也要坚持自己的原则,缄口不言,绝不妥协。
Savaşan Devletler Dönemi'nde, zalim bir hükümdarı eleştiren bir mektup yazdığı için dürüst bir memur hapse atıldı. Cezaevi gardiyanı, suç ortaklarını itiraf etmesi için onu şiddetli işkenceye tabi tuttu. Ama o sessiz kaldı, ölünceye kadar boyun eğmedi. Sonunda acımasızca öldürüldü, ancak ruhu sonraki nesillere ilham vererek adaletin sembolü oldu. Yüzyıllar sonra, genç bir bilgin tesadüfen öyküsünü okudu ve derinden etkilendi. Bazı şeylerde, çok büyük bir baskıyla karşı karşıya kalsa bile, bir insanın kendi prensiplerine bağlı kalması ve sessiz kalması, asla taviz vermemesi gerektiğini anladı.
Usage
该词语主要用于描写人物在面对压力或危险时保持沉默的状态。
Bu deyim, baskı veya tehlikeyle karşı karşıya kaldığında sessiz kalan bir kişiyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
面对上司的质问,他缄口不言,一言不发。
miànduì shàngsī de zhìwèn, tā jiānkǒu bù yán, yīyán bù fā
Üstünün sorularıyla karşılaştığında, tek kelime etmeden sessiz kaldı.
-
审讯中,嫌疑人缄口不言,没有提供任何有价值的信息。
shěn xùn zhōng, xiányí rén jiānkǒu bù yán, méiyǒu tígōng rènhé yǒujià de xìnxī
Sorgulama sırasında şüpheli sessiz kaldı ve hiçbir değerli bilgi vermedi.
-
面对记者的追问,明星缄口不言,拒绝回应任何问题。
miànduì jìzhě de zhuīwèn, míngxīng jiānkǒu bù yán, jùjué huíyìng rènhé wèntí
Gazetecilerin sorularına yanıt olarak yıldız sessiz kaldı ve hiçbir soruya cevap vermeyi reddetti.