言人人殊 herkesin kendi görüşü var
Explanation
形容人各抒己见,说法不一。
herkesin kendi görüşüne sahip olduğunu ve görüşlerin farklı olduğunu açıklar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位著名的学者李白,在一次诗会上与众多文人雅士共同探讨诗歌创作。大家七嘴八舌,各抒己见,对同一首诗的理解和评价,竟是言人人殊,莫衷一是。有人认为诗中蕴含着深刻的哲理,有人则认为诗意浅显,缺乏韵味。李白听后,微微一笑,并没有发表自己的看法,而是提议大家各自创作一首诗,以表达自己的理解和感受。结果,每位文人的诗作风格迥异,表达的思想感情也大相径庭,这更加印证了“言人人殊”的道理。
Tang Hanedanlığı döneminde, ünlü bir bilgin olan Li Bai, birçok başka bilgin ve seçkin insanla birlikte bir şiir toplantısında şiir yaratımı üzerine tartışıyordu. Herkes özgürce konuştu, görüşlerini dile getirdi. Aynı şiiri anlamaları ve değerlendirmeleri tamamen farklıydı; kimsenin aynı görüşü yoktu. Bazıları şiirin derin bir felsefi anlam taşıdığını düşünüyordu; diğerleri ise anlamının yüzeysel ve zariflikten yoksun olduğunu düşünüyordu. Li Bai dinledi, hafifçe gülümsedi ve kendi görüşünü dile getirmedi. Bunun yerine, herkesin kendi anlayışlarını ve duygularını ifade eden kendi şiirlerini yaratmasını önerdi. Sonuç olarak, her bilginin şiir tarzı çok farklıydı, farklı duygular ve düşünceler ifade ediliyordu. Bu da "herkes farklı konuşuyor" fikrini daha da doğruladı.
Usage
用于形容人们对同一件事有不同的看法或说法。
aynı şey hakkında insanların farklı görüş veya ifadelere sahip olduğunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
对于同一个问题,大家各执己见,言人人殊。
duiyutaotonggewenti,dajiagezhishijian,yanrenrenshu
Aynı sorun için herkesin kendi görüşü var ve görüşler farklı.
-
会议上,关于项目的未来发展方向,与会者言人人殊,莫衷一是。
huiyishang,guanyu xiangmu de weilai fazhan fangxiang,yuhuizhe yanrenrenshu,mozhongyi shi
Toplantıda, projenin gelecekteki gelişim yönüyle ilgili olarak katılımcıların görüşleri farklıydı ve fikir birliği yoktu.